E-ticaret sayfa içi bağlantı çıkış teknikleri


E-ticaret yazılımları ve bu yazılımları kullanan siz değerli okuyucularımız için hazırladığımız bu makalemizde, sizlere e-ticaret sistemlerindeki fazla bağlantı çıkış sayılarına işaret ederek, bunun Google ‘ın temiz tarama tekniği kapsamı dışında olduğunu ve ilgili urle tespitini yapma aşamasında zorluk çekmesinden bahsederek, buna bağlı olarak hedef kelimelerinin işaret kabiliyetinin neden kaybdettiğinden bahsedeceğiz.

Google Arama Kalitesi ekibi tarafından yayınlanan bir makalede ana sayfadan yapılan 100 üzeri bağlantı çıkışlarında arama kalitesinin düştüğünden bahsedilmekte, burada değinilmeyen şey ise şu, eğer ana sayfanızdan çıkan bağlantı sayısı 100 ise alt sayfalardan çıkış yapılan sayı bundan daha az olmalıdır. Bunun belli bir oranı yoktur; fakat bize göre kategori alt bağlantısından yapılan çıkış sayısı bunun yarısı, ürün sayfalarında yapılan çıkış sayısı ise bu sayının en fazla %30 u kadar olmalıdır. Bu oranlar bizim belirlediğimiz oranlardır. Bunun dışında kategori sayfalarında yapılan 100 den fazla marka çıkışı sizin hedef kelimenize verdiğiniz önemi de azaltmaktadır. Peki neden? Çünkü hedef kelimenize ait sayfanıza bir çalışma yapıyorsanız ve bu sayfaya ait marka bağlantılarının, birden çok kategori sayfasının altında listelenmesi, hedef kelimenizde sonuç alma konusunda sizi zorlayabilir. Bununla ilgili önemli bağlantı tanımlamalarının tag olarak belirlendiğini Google ‘da bu sayfalara gereksiz olarak konumlandırılan bu marka bağlantılarına hiç gerek yoktur. Marka bağlantılarınızı, ilgili ürüne ait sayfalarda etiket olarak belirlerseniz bu sizin işaretçiniz olacaktır.



Google arama motoru, sayfalarınızı Ana sayfa üzerinden taramaya başlar ve bu şu şekilde devam eder. Ana sayfanızda bulunan 100 urlyi ziyaret eder ve bu sayfalardaki diğer url leri ziyaret etmek suretiyle sitenizi gezer, bu ziyaret sırasında aynı url ye ait bağlantıyı 100 kere ziyaret ederse bu sitenizde geçirilen fazla zamandan başka bir şey olmayacaktır. Google sayfalama sistemimizde işaret ettiğimiz bu işaretçilerin önemli olduğunu düşünürsek, bu ayrıntılar çok daha önemlidir. E-ticaret sitelerinde ana sayfa ve ürün sayfalarında listelenecek ürün sayısı bile önemlidir. Eğer ana sayfanızdaki ürün sayısının fazlalığı bağlantı sayınızın 100 ü aşmasına naden oluyorsa mutlaka buradaki ürün sayısını azaltmalısınız, bunun dışında ürüne ait hem başlık hem resim hem de açıklama kısmından çıkılan bağlantılar, bir üründen çıkılan bağlantı sayısını 3 e katlamaktadır. Bu nedenle her ürün için çıkılan bağlantı sayısı max 2 olmalıdır. 1. si ürün başlığı 2. si alt tagı eklediğiniz resimdir. Ürünlerin görsellerden aranmadığını düşünüyorsanız, ürün resimlerinden bağlantı çıkmayabilirsiniz.

Unknown - - - - - Yorum yok 28 Ekim 2013 Pazartesi

Sosyal Medya Optimizasyonu


Google arama kalitesini yükseltmek amacıyla sosyal medyadan bir hayli faydalanmaktadır. Sosyal medya Facebook ve Twitter dan ibaret de değildir. Ama en bilindik ve etkilileri olduğunu söyleyebiliriz. Google arama kalitesini yükseltmek adına, birçok kriteri göz önünde bulundurmaktadır. Sitenizle alakalı Sosyal medyada yer alan, beğenilerden tutun yorumlara kadar birçok etkeni göz önünde bulundurur. Sosyal medyanın alanı esasınsa çok geniştir. İnsanların sanal ortamda birbiriyle iletişimde olduğu, içerik ürettiği, paylaştığı bütün alanı kapsar.

SMO ” Sosyal Medya Optimizasyonu ” internet sitelerinin sosyal alanda optimize edilmesidir. Esasında doğal olanı, bir web sitesinin ürettiği kaliteli içeriğin başkaları tarafından sosyal medyada paylaşılmasıdır. SMO ise istemli olarak entegrasyonun sağlanmasıdır. Bunu bir başlangıç aşaması olarak da görebilirsiniz. Daha sonrası için mutlak suretle sitenizin kalitesini arttırma zorunluluğu ortaya çıkabilir. Zira sosyal meyda alanın çok geniş olması, doğallığı bozmadan sosyal medya optimizasyonu yapmayı zor kılmaktadır.


Çoklu Ortam


Bir kaynağın çoklu ortamda yaygınlaşması çok daha kolaydır. Tekil çabalar neticesinde, doğallığı bozmak suretiyle sosyal medya alanında bağlantı çeşitlendirme çabası, küçücük bir taşı uzağa fırlatmaya benzetilebilir. Şunu söylemeliyim ki, SMO ” Sosyal Medya Optimizasyonu ” ancak sizi bu sürece dahil edecek bir çabadır. Sonrasını belirleyen sitenizin kalitesidir. Sosyal medyanın sitenizin sıralamasındaki önemi yatsınamayacak kadar büyüktür. SEO ‘nun Türkiye ‘de sektör haline gelmesini hatırlayalım. SEO bir terim olarak hayatımızda vardı; fakat sektör haline gelmesi 2005 yılında Google ‘ın 2 satır yazı yazmasıyla başladı. Arama motoru optimizasyonu kişisel yapılan çalışmaların dışına çıkarak, Kocaman bir sektör haline geldi. Şunu da söylemeliyim ki, Türkiye ‘de SEO henüz bir sektör haline gelememiş durumdadır. ” SMO ” Sosyal Medya Optimizasyonu ‘nun ise günün birinde sektör haline geleceği inancındayım. SMO, SEO ile aynı kategoride bile değerlendirilmemelidir.

Facebook ‘un Google ‘a rakip olacağı konusunda haberleri muhakkak okumuşsunuzdur. Google plus ‘un başarısızlığından sonra, Google ‘ın bu stratejisini en iyi şekilde uygulamaya sokacak olan Facebook geri durmadı. Facebook yakın zamanda Facebook oto like ve paylaşımları üzerinden çalışan bir arama motoru geliştirecek, sadece Türkiye ‘de 20 milyonun üstünde kullanıcısı olan Facebook ‘un, bu girişiminin ne kadar ses getireceğini siz düşünün, Sosyal medyanın etkisini asıl o zaman göreceğiz. Üstüne basa basa vurguladığımız arama kalitesini bu servisiyle yakalayacağını düşünüyorum. Bakınız her şey açık ve net, Google ‘da hack link kullanarak en rekabetli kelimelerde ilk sıralarda bulunan siteleri görüyoruz. Bu da, Rank değeri yüksek linklerin ne kadar da önemli olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Sizce o siteler ne kadar kaliteli? Fakat insan beğenileri ve talepleri doğrultusunda listelenen sonuçların daha somut olacağı düşüncesindeyim. Sosyal Meyda Optimizasyonunun, ilerleyen dönemlerde sektör haline geleceği apaçık ortadır. Bunu fırsata çevirmek için şimdiden yatırım yapmak akıllıca olacaktır.

Unknown - - Yorum yok

İyiki Doğdun Güzel İnsan !


İyi ki doğdun güzel insan! 
Şarkılarıyla kardeşliği, barışı, aşkı,ayrılığı öğreten 
Ahmet kaya unutmadık seni..



Ahmet KAYA Belgesel'leri : 

 
 


Ahmet KAYA'nın Eşi Anlatıyor : 


Unknown - Yorum yok 27 Ekim 2013 Pazar

Baba Parası Yiyen ..


Baba parası yiyen, altındaki arabası ile hava atan, yanında 3-5 kızla gezen, ortamı bol olan, şekil kovalayan, marka giyinen, cüzdanının, yüreğinden daha kalın olduğu, erkeklere hep aşık oldunuz. Gerçek aşk'tan hep uzak durdunuz. Tek amacınız, şekilin yanında şekil yapmaktı. Üstü açık arabalara binerek, marka elbiseler giyerek, egonuzu tavan yapmaktı, bunuda başardınız. Ay o kız, şu çocukla geziyordu, dedirtmekti amacınız.

Sabahtan akşama kadar çalışıp, ailesine yardımcı olmaya çalışan insanlar hiç umrunuzda bile olmadı. Olmadığı gibi, köşe başında mendil satan çocukla dalga geçtiniz. Aşağıladınız, hor gördünüz. Sabahın köründe, el arabası ile çöp toplayan adama iğrenerek baktınız. Tartıyımmı abi, diyerek elinde tartısı olan çocuğu üzdünüz.Ekmek parası için çalgıcılık yapana güldünüz, televizyonda şekil için gitar çalanlara öldünüz.

Ve, hatta

kısacık eteklerinizi giyip, bir taraflarınızı açarak, 2-3 dekolte vererek, herşeyi elde edeceğini sandınız. Komiksiniz, çünkü

aşağıladığınız, dalga geçtiğiniz, güldüğünüz, iğrendiğiniz ve hatta 'küçük' gördüğünüz o insanlardan

daha ufaktı, mini eteğiniz..
Unknown Yorum yok 16 Ekim 2013 Çarşamba

Belki Şimdi ;


Belki şimdi ; son bir şans ile yazdığın iyi bayramlar mesajını, herkese toplu bir şekilde atılacak mesajlar arasında sıkıştırdığın numaram ile beraber ekleyip, iyi bayramlar diye yazarsın ve altına adını soyadını yazarsın.

Ve benden teşekkür ederim mesajı beklemeye başlarsın. Bekleme, çünkü kontürüm yok. ( burada sana değecek kontürüm olmadığını kastettim)..

Ve,

geçen sene.

Geri dön, bir çocuk gibi kutlayayım bayramı..

yazmıştım, buraya..
ama artık işler değişti.

Artık, sakın gelme.
Zil çalsın, 'iyi bayramlar abi'
diyen çocuklar gelsin,
ama sen değil..

Bu arada , iyi bayramlar herkese. Allah kestiğiniz kurbanları kabul etsin.
Unknown Yorum yok

Bu Bayram Neyinizi Kurban Ettiniz ?



Bu kurban bayramında neyinizi kurban ettiniz? 
Hangi huyunuzu, olumsuz yönünüzü kurban ettiniz? 
Hoşgörüsüzlüğünüzü mü? 
Egonuzun şişkinliğini mi? 
Beklentilerinizi mi? 
Korkularınızı mı? 
Yargılamalarınızı mı? 
Hüküm vermelerinizi mi? 
Endişelerinizi mi? 
Hırslarınızı mı? 
Kıskançlığınızı mı? 
Yetersizlik duygunuzu mu? 
Paylaşmaktan kaçışınızı mı? 
Ön yargılarınızı mı? 
Kırılganlığınızı mı? 
Sevgisizliğinizi mi? 
Koşullu sevginizi mi? 
Unknown - Yorum yok

Merhaba Anne


Merhaba ANNE. 
Nasılsın?
Ben iyiyim, doğmama çok az bir süre kaldı. Ama sana söylemem gereken birşey var. Kimilerine göre bazı eksikliklerle geleceğim. "Özürlü" diyecekler bana. Ama ben kimseden "özür" dilemeyeceğim anne. Senin dışında. Senden şimdiden özür dilerim. Beklentilerinin hepsine cevap veremeyeceğim için. Komşumuz çocuklarını benimle oynatmak istemediği zaman boynunu eğeceğin için. "Bana doğru düzgün bir evlat bile veremedin", sesini duyarsan birgün. Kulağındaki her yankısı için. Mağaza mağaza dolaşıp bisiklet seçmenin tatlı heyecanı yerine, tekerlekli sandalye almanın burukluğunu sana yaşatacağım için. Çağrılmayacağımız her aile toplantısı, bayram kutlaması, piknik için. Yada çağrılacağın ama benim yüzümden gidemeyeceğin her toplaşma, her düzenlenen kadınlar günü için. ÖZÜR DİLERİM ANNE. Ama senden bir isteğim var; Benden sakın vazgeçme anne. Bacaklarım güçsüz olabilir. Kolayca tırmanamayabilirim merdivenleri. Sakın beni taşımaya kalkma anne. Tamam engelleri birlikte aşalım yine. Ama sen elimden tutma. Bana yardım etmek istiyorsan yukarı çık ve bana "gel" de. Çıkamadığım için ağlayabilirim belki de. Ama sen ağlat beni anne. Ağlasamda daha çok merdiven çıkarmalısın bana. Yoksa asla güçlenemem. Kulaklarım iyi işitmeyebilir. Konuşmaya başlamam biraz zaman alabilir belki. Ama sen sakın suskunluğa bürünme anne. Daha çok konuşmalısın benle. Daha çok şarkı söylemeli, daha çok kitap okumalısın bana. Yoksa asla konuşamam. Belki bazı takıntılarım, ısrarlarım olabilir geldiğimde.Nolur bana 'hayır' de anne. Bana acıdığın ve beni mutlu etmek için, istediğim herşeyi yapma hatasına sakın düşme. Lütfen ağlat beni anne. Şimdi beni ağlat ki, ilerde birlikte ağlamayalım. Yoksa asla ayakta duramam. Belki etrafındaki insanlardan biraz farklı bir yüzüm olabilir doğduğumda.. Çok iyi görünmeyebilirim belki. Ama sen yine güzel güzel bak bana anne. Öyle bakki, bende aynaya baktığımda karşımda güzel bir yüz görebileyim. Yoksa asla kendime gülümseyerek bakamam. Bir şeyleri hemen kavramayabilir, çabucak anlamayabilirim belki. Ama sen yine anlat bana anne. Defalarca anlat. Benden sakın VAZGEÇME. Yoksa asla .öğrenemem.
Son birşey daha; Lütfen bu satırları okurken ağlama. Çünkü ben yazarken inan hiç ağlamadım ANNE.
Unknown - Yorum yok
T-Blog v1
Tasarım: Talha Akkaya
Blogger: Özgür Görgülü